Bu yazın geyiği oldu Fazıl Say'ın arabesk hakkında söyledikleri:
"Arabesk yavşaklığından utanıyorum."
Ne yazık ki notaları bir araya getirme yeteneği ile kelimeleri bir araya getirme yeteneği tamamen farklı yetiler. Duygularını ifade edebilmek ve konular üzerinde düşünebilmek aynı kişiden olmak zorunda değil. Bir müziği seversiniz ya da sevmezsiniz, bu tamamen kişisel tercihtir. Ama konu bir beğeniyi aşağılamak ise bu klasik türk burjuvazisinin hastalığıdır diyebiliriz. "En ince beğeni, en zarif düşüne tarzı bendedir" saplantısı...
Söz konusu arabesk ise, yani üzerine kitaplar yazılan tezler hazırlanan bir konu ise bunu "yavşaklıkla" açıklamak sayfalarca araştırma yapanları küçümsemekten ibarettir. Kısaca bu yaklaşım ya muhteşem bir dehanın nokta atışı. yıllarca harcanan emeklerin aslında tek kelime ile açıklanabilir olması ya da bir türk sanatçısının ( kendi deyimi ile açıklamak gerekirse) yavşaklığıdır.
Yeni Harman dergisindeki bir yazıda arabesk bir ağrı kesicidir diye bahsediyordu . Bu gerçekten çok doğru bir tesbittir. Bir uyuşturucu, bir bağımlılık yapan ilaç olarak düşünülebilir. Bunun tedavisi ise ağrının sebebini iyileştirmekten geçmektedir. Ağrıyı iyileştirmeden hastayı ilaçtan vazgeçirmeye çalışmak ne kadar doğru bir yaklaşım olabilir ki...
Sosyolojik bir yara kanarken, sanatçının görevi nedenler ile uğraşmaktır, sonuçlar ile vakit kaybetmek değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder